İslamoğlu: ''O ehl-i bid’atın en alt katmanındadır!''

Kısa adı Ä°FAM olan Ä°lmi ve Fikri AraÅŸtırmalar Merkezi kurucularından Ä°hsan Åženocak’la araÅŸtırmacı yazar Mustafa Ä°slamoÄŸlu’ arasında Ahmed Bin Hanbel’in hilafet ve devletle ilgili hadisleri konusunda çıkan tartışma Ä°slamoÄŸlu’nun sert cevabı ile daha da alevlendi.

Tartışmanın baÅŸlanğıcı Mustafa Ä°slamoÄŸlu’nunHilal Tv ekranlarında yayınlanan ‘Vahyin Penceresinden’ programında Ahmet bin Hanbel'in hilafet ve devlet ile ilgili hadisleri çıkarttığını söylemesi ile baÅŸladı. Bunun üzerine Ä°hsan Åženocak yazar Mustafa Ä°slamoÄŸlu’nu Ä°bn Hanbel’e iftira etmekle suçladı. Ä°hsan Åženocak daha sonra kameralar önünde Ä°bn Hanbel’in Müsned’nden hadisler okuyarak Ä°slamoÄŸlu’na meydan okudu.

Tartışmanın farklı boyutlarda deÄŸerlendirilmesi ve büyümesi üzerine Mustafa Ä°slamoÄŸlu Åženocak’ın iftiralarına kendi twitter ve facebook sayfalarından cevap verdi.

Mustafa Ä°slamoÄŸlu’nun cevabını aynen takdim ediyoruz.

1. Malum ÅŸahıs Ahmed b. Hanbel’e iftira ettiÄŸimi iddia ediyor. EÄŸer sorun Ahmed b. Hanbel’in hadis atması ise, bu durum hilafetle ilgili hadislerden ibaret deÄŸildir. O Müsned’deki hadisleri 750.000 hadis içindin seçtiÄŸini söyler (Tedribu’r-Ravi) Yani o 720.000 hadisi atmıştır. Kettani bu rakamın 100.000 olduÄŸunu söyler. Yani Ahmed b. Hanbel Müsned’i yazarken 70.000 hadisi atmıştır. Hadis atma iÅŸini Buhari de Müslim de yüpmış ve yüzbinlerce hadisi attıklarını itiraf etmiÅŸlerdir. Bu da hadislerin vahiy olmadığı tezimizi destekler. 

2. Ebu Zür’a er-Razi Ahmed b. Hanbel’in ezberinde 1.000.000 hadis olduÄŸunu söyler. (Tedribu’r-Ravi) Yani o Müsned’ini yazarken 30.000 almış, gerisini atmıştır. Ana tezimiz “HADÄ°SLER VAHÄ°Y DEĞİLDÄ°R”. Bizi iftira etmekle suçlayan malum kiÅŸinin tezi ise 2HADÄ°SLER VAHÄ°YDÄ°R” Åžimdi sormalı, Ahmed b. Hanbel 970 bin vahyi mi attı? 

3. Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i yaklaşık 30.000 hadisten oluÅŸur. Ahmed b. Hanbel’in oÄŸlu babasının ölümünden sonra Müsned’e 10.000 hadis daha eklemiÅŸ sayı yaklaşık 40.000 olmuÅŸtur. Yani o söz konusu hadisler, babasının atıp oÄŸlunun sonradan eklediÄŸi hadislerden ibarettir. Bu basit gerçeÄŸi ilim sahibi herkes bilir. Bilmiyorsa da öÄŸrenebilir. Hadislerin vahiy olduÄŸunu iddia eden malum ÅŸahıs ise, eÄŸer bunu bilip de konuÅŸuyorsa yalancıdır. Bilmeden konuÅŸuyorsa cahildir. Bu durumda ise, bilginin doÄŸruluÄŸu-yanlışlığı sorunu teferruat halini alır. Zira asıl sorun dürüstlük sorunudur. Günümüzden 1150 yıl önce ölmüÅŸ birinin arkasına saklanıp yaÅŸayan birine saldırmak nasıl bir psikolojinin eseridir?

4 . Ahmet bin Hanbel’in Müsned’inin 1995 Müessesetu’r-Risale baskısı Åžuayb El-Arvavut’un tahkik ve ihtisarı ile yayınlanmıştır. El-Arnavud bu neÅŸrinde Ä°bn Hanbel’in ÅŸazlarını ayıklamış ve sonuçta Risale baskısında 28.000 rivayet kalmıştır. Bunu niçin zikrettim. Biri çıkıp der ki “Bak bu baskıda 40.000 deÄŸil, 28.000 rivayet var. Buradan, muhakkik Arnavud’un, Ä°bn Hanbel’in oÄŸlunun zevaidini tamamen çıkardığı sonucu çıkmaz. Risale neÅŸrinde geriye 28.000 kaldığına göre, muhakkik Arnavud’un amacı Ä°bn hanbel’in oÄŸlunun zevadini çıkarmak deÄŸil, ÅŸazları çıkarmaktır zaten geriye kalanın sayısı asıldan da 2.000 eksiktir. Bu basit gerçeÄŸi bilmeyen gitsin uykusuna kaldığı yerden devam etsin. Mezhep holiganlığı yapmasın, onun bunun üstüne saldırmasın. 

Bu malum tiplerin tüm dertleri ÅŸöhret merakıdır. Emek verenlerin sırtlarından geçinmeye bayılırlar. UydurulmuÅŸ dine hizmet etmek için apaçık olan gerçekleri göz ardı etmeyi iyi bilirler. Åžimdi ben, benim üstüme konan bir saygısızın benden geçinmesini muhatap alıp ona cevap mı yetiÅŸtireyim? Böyle yaparsem, sırada bekleyen bir yığın asalak da üstüme konar. O zaman ben hayatımı vakfettiÄŸim uydurulmuÅŸ dinle mücadele ve indirilmiÅŸ dini savunma cihadımı aksatmış olurum. Hakikate tavukkarası gözle bakmayı adet haline getirmiÅŸ din ve ÅŸöhret tacirlerini muhatap almamı benden beklemeyin.

5. Burada Ahmet b. Hanbel'in sırtından çirkin bir istismar yapılmakta, her zaman yapıldığı gibi ana mesele karartılıp hakikat teferruata kurban edilmektedir. Hakikat hadisin Kuran'a paralel vahiy olmadığıdır. Müsnet'te hilafet ve halifelik hakkında hadis bulunca hadisin Kuran'a paralel vahiy olmadığı, bunu iddia etmenin Allah'a, Kur'an'a va Ä°slam’a iftira olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirecek mi?

Aziz dostlar.. Gelelim bana bu iftirayı atan kendini bilmez malum tiplere…

Malum tip, Ahmet b. Hanbel'e iftara ettiÄŸim yalanını söyleyerek mezhebini din edindiÄŸini ortaya koymuÅŸtur.
Asıl o, ‘hadis vahiydir’ demekle Allah'a iftira ediyor. Kim olduÄŸunu hiç merak etmedim. Allah sizi inandırsın, merak edip bir kere bakmadım. Zira adam olan ortaya eser ve fikir koyar, emek verir ve üretir, baÅŸkasının koyduÄŸu eserler üzerinden saldırganlık yapmaz, baÅŸkasının emek vererek ürettiÄŸi fikirleri iftira ile kirletmeye kalkmaz.
Komik oluyor!
Ben ortaya bir ÅŸey koyacağım, bu gibiler de mal bulmuÅŸ maÄŸribi gibi üstüne atlayacak ve cehaletine bakmadan kendine ÅŸöhret devÅŸirecek!

Bu kiÅŸi hadise ‘vahiy’ demekle bidat ve delaletin dibini bulmuÅŸtur. BoÅŸuna ehl-i sünnet geçinmesin, o ehl-i bid’atın en alt katmanındadır.
Onun inandığı dinle benim inandığım din aynı değildir. Benim dinim indirilen din onun dini uydurulan dindir!
Sırtımdan ÅŸöhret kazanmaktan vazgeçmelidir. Ahmet b. Hanbel'in arkasına saklanıp taÅŸlamak yiÄŸitlik deÄŸildir. Ortaya kendi tezini koymalıdır. Dedenin yediÄŸiyle torunun karnın doymaz. O ve onun gibiler hiç bir risk almadan ve hiç bir emek vermeden ÅŸöhret peÅŸindeler. Bu ümmetin hiç bir sorununu çözmek gibi bir dertleri yok. GeçmiÅŸin sırtından güç ve nüfuz elde etmeden baÅŸka bir dertleri de yok. 

Onları kimin saldırttığını bilmiyorum. Bana saldıranların çokluÄŸuna bakıyorum, eserlerimin ve fikirlerimin ne kadar etkili olduÄŸunu oradan çıkartıyorum. Tek tek saldırmıyorlar, sürü halinde saldırıyorlar. Bir konuda saldırmıyorlar, her konuda saldırıyorlar. Biliriz: Sünni mezhepçi Åžiiye, Åžii mezhepçi Sünniye saldırır. Radikal selefi tarikatçıya, tarikatçı selefiye saldırır. Harici selefi hepsine birden saldırır. 

Dikkatinizi bir ÅŸey çekiyor mu? Bu ülkedeki Mezhepçilerin Sünnisi de Åžiisi de, holiganların Selefisi de tarikatçısı da, radikali de ılımlısı da, pareleli de çaprazı da, hep bir oldular bana saldırıyorlar. Nezarete atsanız birbirine deÄŸmeyecek olan bu kadar farklı kesimlerin hep birlikte saldırdıkları ikinci bir kiÅŸi ben bilmiyorum? KeÅŸke düÅŸmanlarım mert olsalardı ve tek tek gelselerdi. Ama sürüyle saldırıyorlar. Biri bırakıyor, öbürü saldırıyor. Sahi, onları bu kadar mı korkuttum? Benim sözümden baÅŸka silahım yok. Sözlerim onları bu kadar mı korkuttu? Bu kadar mı etkili fikirlerim?
Bu soruların tümünün cevabı sanırım evet. O zaman tümünü üzecek haberim var: Sözlerimin etkisi hakikat oluÅŸundan kaynaklanıyor. Zira sözlerimi hiç Kur’an’ın önüne geçirmedim. Sözüm de özüm de Kur’an’a kurban olsun diye dua ettim ve edeceÄŸim. Kur’an deyince kuduranlara inat bunu son nefesime kadar yapacağım. Ä°ÅŸte bana saldıranlar açısından kötü haber bu. Allah bana sabır, onlara insaf versin.

Onların dini onlara benim dinim banadır!